Ölüm Sonrası Ve Reenkarnasyon – Annie Besant

     Ölüm nedir? Öldükten sonra ne olur? Ölen kişi tamamen yok olur mu yoksa bir şekilde varlığına devam eder mi? İnsanlık, tarih boyunca kendisine bu soruları sormuş ve bu sorulara çeşitli cevaplar aramıştır.

     Antik çağlarda yaşamış uygarlıkların, farklı kültürlerin bu sorulara verdiği cevapları, bütün dünyayı dolaşarak yaptığı seyahatlerde bir araya getiren ve sonra yazdığı eserlerle aktaran büyük filozof Helena Petrovna Blavatsky, 1875’te Teozofi Cemiyeti isimli bir felsefe okulu kurmuştur. Bu okul aracılığıyla pek çok öğrenci yetiştirmiş, bir araya getirdiği bilgeliği kitlelere aktarmıştır.

     Yetiştirdiği öğrencilerden biri de 1907-1933 yılları arasında Teozofi Cemiyeti’nin başkanlığını yapmış olan Annie Besant’tır. 10 Besant, Blavatsky’nin aktarmak istediği birçok konuyu çeşitli konferanslar ve hazırladığı kitapçıklar serisi ile yeniden ele almıştır. Death and After ve Reincarnation isimli eserleri de bu konular dahilindedir. Ölüm anında ve ölüm sonrasında gerçekleşen süreçleri ele alan Ölüm ve Sonrası metni ile yeniden bedenlenmeyi ele alan Reenkarnasyon metni, Annie Besant tarafından 1890’lı yıllarda kaleme alınmıştır. Ayrı olarak yayınlanan bu iki metin, bu eserde bir araya getirilmiştir.

     Sürüden ayrılan ve kendi sınırlarını zorlayan Martı Jonathan Livingston’ın hikâyesini küçük yaşlarda büyük bir zevkle okumuştum. Martı kitabının yazarı Richard Bach, Mavi Tüy isimli başka bir eserinde zihnimden silinmeyen şu cümleyi yazmıştır: Tırtılın ‘dünyanın sonu’ dediğine, usta ‘kelebek’ der. Kendisine dayatılan sınırlarla yetinmeyen, o sınırları sürekli aşma gayreti içerisindeki okurlar için yazılmış olan bu kitabın, hayata ve ölüme dair daha derin olan sorulara alternatif cevaplar sunabilmesi dileğiyle…